Bolu’da yaşanan yangın felaketinin ardından herkes sorumluluk alanını sorgulamaya başladı. Kurumlar, attıkları imzaların karşılığını vermek için harekete geçti. Özellikle dikkat çeken kurum ise itfaiye teşkilatları oldu. Her yerde hummalı bir çalışma var, evet, ama hepimiz biliyoruz ki bu çabalar genelde bir felaketin ardından gelir ve genellikle kısa ömürlü olur.

Ülkemizde, yukarıdan gelen bir telefonla masa başında atılan imzaların sahada ne kadar karşılık bulduğu hep bir muamma olmuştur. Şimdi, sahaya inme vakti geldiğini fark eden kurumları izliyoruz. Ancak, işin gerçeği şu: Türkiye’de işler genelde başımıza bir felaket geldiğinde hız kazanır. Birkaç gün acının etkisiyle harıl harıl çalışır, sonra eski düzenimize döneriz.

İtfaiye teşkilatlarının bu olaydan sonra ne kadar kalıcı bir sistem kuracağını izlemek gerek. Çünkü geçmiş, bize gösteriyor ki önemli olan felaketten sonraki birkaç gün değil, asıl mesele normalde yaptıklarımızdır. Şimdiye kadar olduğu gibi…