Kamuoyunda “Seçil Erzan davası” olarak bilinen ve yüksek getirili gizli fon iddialarıyla gündeme gelen DenizBank’ta önemli bir ayrılık yaşandı. Bankanın 1997 yılından bu yana Kurucu Genel Müdürü olarak görev yapan Hakan Ateş, 27 yıl sonra görevinden ayrılacağını açıkladı. Ateş’in veda kararı, dava süreciyle gündeme gelen tartışmaların ardından DenizBank cephesinde yaşanan en dikkat çekici gelişmelerden biri olarak değerlendiriliyor.
Hakan Ateş Veda Mektubunda Neler Söyledi?
Banka çalışanlarına gönderdiği veda mektubunda Hakan Ateş, DenizBank’ın kuruluş sürecinden bu yana yaşanan krizler, büyüme adımları ve sektöre olan katkılarına değindi. Ateş, “DenizBank’ın ekonomiye katkısını, üretime ve kalkınmaya hizmet eden fayda bankacılığı yaklaşımını denklemden çıkarsak, bu ülkenin finansmana muhtaç pek çok alanının eksik kalacağına emin olabilirsiniz. Bu toprakların her karışında izimiz var” ifadelerini kullandı.
Ateş, 27 yıllık liderliği boyunca bankanın sektörde önemli bir konuma yükselmesine öncülük etmiş, uluslararası satın almalar ve genişleme projelerinde aktif rol oynamıştı. Ayrılığı sonrası Ateş’in DenizBank Yönetim Kurulu üyesi olarak görevine devam edeceği belirtildi.
240 Yıla Kadar Hapis Cezası İstemi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, aralarında Hakan Ateş’in de bulunduğu 24 kişi hakkında "nitelikli dolandırıcılık" suçlamasıyla iddianame hazırlandı. İddianamede, Ateş’in yüksek faiz getirisi vaat eden yasadışı bir fonun varlığından haberdar olduğu değerlendiriliyor. Savcılık, Ateş için 72 yıldan 240 yıla kadar hapis cezası talep etti.
Davanın merkezinde, DenizBank eski şube müdürü Seçil Erzan’ın ünlü futbolcular ve iş insanlarını hayali bir fon aracılığıyla 26 milyon dolar dolandırdığı iddiaları yer alıyor. Davada Fatih Terim, Arda Turan, Emre Belözoğlu, Selçuk İnan ve Fernando Muslera gibi futbol dünyasının tanınan isimleri müşteki olarak bulunuyor.
Ateş’in Yerine Recep Baştuğ İddiası
Hakan Ateş’in yerine, daha önce Garanti BBVA Genel Müdürü olarak görev yapan Recep Baştuğ’un atanacağı öne sürüldü. DenizBank yönetiminin, bankanın büyüme hedeflerini ve itibarını koruma adına yeni bir yapılanma sürecine girmesi bekleniyor.
“Seçil Erzan davası” olarak bilinen olay, yalnızca finans sektörüyle sınırlı kalmayarak, futbol dünyasının ünlü isimlerini de içine alan büyük bir dolandırıcılık iddiasını ortaya koyuyor. Dava sürecinde, Erzan’ın futbolcuları ve iş insanlarını yüksek getirili hayali fonlara yatırım yapmaya ikna ettiği ve bu yolla milyonlarca doları zimmetine geçirdiği iddia ediliyor.
Hakan Ateş’in ayrılığı ve davanın etkileri, DenizBank cephesinde önemli değişikliklerin habercisi olarak değerlendiriliyor. Bu süreçte bankanın alacağı yeni stratejik kararlar ve dava sonuçlarının sektörde nasıl bir etki yaratacağı yakından takip ediliyor.
